11 Aralık 2009 Cuma

PAMUKÇUK OLMUŞ BENİM KIZIMIN AĞZI

Uffff aşkımm uffff. Pamukçuk olmuş dedi doktor amca ve ilaç yazdı. İlk duyduğumda o kadar önemsemedim ama sonra araştırınca ağrı yaptığını öğrendim. Bi de bazen böyle yeşil noktalar oluyor dilinde o zaman daha da üzülüyorum. İlaç veriyoruz sana, bide dilini karbonatlı su ile siliyoruz.
İlk karbonatlı su + gazlı bez ile sileceksin dediklerinde "Nasıl yaa, nasıl yapcam "diye düşündüm. Ama süper bebek sen resmen ağzını açıp dilin silmeme izin veriyorsun, hatta bazen gülücük veriyorsun sanki beni teselli etmek için..
Bakalım o pamukçuk mu inatçı, Ela ile annesi mi????

SUPER KIZ OYUNCAĞINI SEÇTİ


-Daha sonra oyuncağın resmi eklenecek-şu an kalkıp resim çekmek ve buraya eklemek için çok tembelim, esasında gece 1:30 Ela uyuyor ama ben delilik yapıp uyumak varken oturmuş burda blog yazıyorum-

Düşününce var ya sen süper ötesi bir bebeksin. Maşallah maşallah, kendi nazarım değecek sonunda ama seni takdir etmeden edemiyorum. Dün,Forum Istanbul'a gittik ve saatlerce dışarıda kaldık.
Sen o kadar tatlı o kadar usluydun ki anlatamam. Sadece, benim senin karnını doyurma konusunda daha duyarlı olmam lazım. Dışarı çıktığımızda..Bazen 2 saati geçiyor dalıyorum, bazen sen arabanın içinde uyuyorsun. Bende uyanınca emzirim diyorum sonra yine erteleniyor, bende sonra çok üzülüyorum.

Her neyse oyuncakçıya girdik, üzerinde 0+ yazan bir oyuncak gördüm ve merak ettim gerçekten 0+ yaşa hitap ediyor mu diye. Düğmesine bastım ve sana gösterdim. Sen heyecanlandın ve gülücük attın. "Yok olmaz, tesadüftür" dedim ama 2 defa daha denediğimde de gülmeler,agular, ayaklarını çırpmalar devam edince daddy'e gösterdim. Kızımız ilk oyuncağını seçti diye biz çok sevindik.
-Başka oyuncakta denedim ama tepki alamadım-

BERLIN OLMASA BELEK

Ayın 2sinde valizlerimiz toparladık, gece Berlin uçağı için yola çıktık. Havaalanında herşey hallettik polis karakolundan geçeceğiz damgalarımız vurulmuş. Polis "bebeğin vizesi nerede" diye sordu..
Nee vizesi diyerek şaşırdık, çünkü ben ihmal edip seni Avustralya vatandaşlığı için başvurunu yapmadığım için daddy'nin pasaportuna eklettik seni, ve onun oturma izni olduğu için sana vize gerekeceği hiç aklımıza gelmedi.. Bir sürü görüşme, bir ok dediler bir yok olmaz ama en sonunda izin verdiler Berlin polisi ile görüşerek. Bizde sevinerek tekrar polis kontrolüne gittik ama yine sorun çıktı ve biz binemeden uçak kalktı.Biz saat 10'dan sabah 3'e kadar havaalanındaydık ve sen hiç mi hiç zorluk çıkarmadın...Bir meleksin sen..
Bizde ertesi gün vize işlerini hallederiz diye eve dönmeyip Etilerde bir otelde kaldık. Sen ve ben tek kişilik bir yatakta kucak kucağa.. Ama o da olmadı bizde ETS turizm'e gidip "Biz Berlin'e gidemedik, eve de gitmek istemiyoruz bizi bir yerlere gönderin" dedik. Onlarda bizi Belek'te Voyage otele gönderdiler.. Senin ne kadar tatlı olduğunu biz otele gelmeden haber vermişler ve çok sevinelim diye bize çok güzel bir oda ayırmışlar..
Tatil boyunca seni gören herkesten "aaaaaaaaaaaa, ooooooooooooooo, uuuuuuuuuuuuuuu" sesleri yükseldi. Seni sevmek istediler hep ama ben sana birşey olacak diye çok korktum..
En güzeli ne idi biliyormusun ? Sen, ben ve daddy'nin beraber banyo keyfi.. bir de senin biz ne zaman yemek yemeye otursak arabanda uyuman..
Seninle tatil çok güzeldi..Piyano dinletisinde bile daddy'nin omuzuna başını koyup sessiz sessiz izledin...
Bir sonraki Amsterdam tatilinde kadar güzelce dinlenelim bakalım

MY BABY IS 2 MONTHS OLD


ILK UCAK SEYAHATI:

Canım aşkım, ilk uçak seyahatinde havaalanında uyudun, Adana da gözlerini açtın. Ben ise iniş ve kalkışlarda kulağın arayacak diye elimde emzik ile hazır bekliyordum ama sen uyanmadın bile.
Adana dan geri dönüşte daddy erken döndüğü için sen ve ben tek başımıza geldik İstanbul'a. Bu sefer çok uyumadın hatta inişte sanki görüyormuş gibi başını omuzuma dayayıp dışarı baktın. Everyone was so helpful.

ADANA:

Adana'dan unutmayacağım hatıralar:

-Senin gözünü kırpmadan teyzeyi seyredişin.
-Anneannenin "Ben Ela'ya bakacam, Bulent sen Burak'a bak" dediği gün (biz teyze ile dışarıdaydık) senin huysuzlanıp ağlaman ve Burak'ın da Dedo'nun kollarında mışıl mışıl uyumuş olması :P
-Dede'nin kucağında akşamları yatışın, dedenin Burak'ı sevmek için seslendiğinde uzaktan senin tepki vermen. Dedenin "dedooo dedo nerde" deyince dedo'nun sesine araman..
-Dayının "offf ne güzel burası bebek kokuyor demesi..
-Anneannenin oda arkadaşlığı
-Paşamın her an konuşacakmış gibi aguuulamaları, maviş maviş bakışı bi de miş kokusu
-Enişteyi de unutmamak lazım annecim seni yıkadı misler gibi..
-Ya yenge, fındık yenge? Kucağında uyudun, ciciler aldı sana,bir de Burakla ilk beraber gittiğiniz gezme oldu yengenin evi..
-Oooooo en unutulmaması gereken şey ise anne ile teyzenin çikolatalı kurabiye krizleri :))
.
3 hafta boyunca biz oradakilere, onlar da bize çok alıştı ve ayrılmak zor oldu ama Istanbul'a gelmemiz gerekiyordu çünkü daddy de bizi çok özlemişti çook..

Gülücüklerimiz yeni yeni geliyor ama bizim de içimiz eritiyorsun.. Agular, minik çığlıklar, tebesümler, kocaman ağzını açıp tepki vermen offf offff çok güzel çoook..

P:S Mozart eşliğinde uykuya daha rahat dalıyorsun








25 Ekim 2009 Pazar

1. Ayımız

Minik damla halini ilk ultrasonda gördüğüm günden bu yana o kadar uzun zaman , koca göbişimle evde dolaştığım, "eeee hadi Ela artık aramıza katılsın"dediğim an, hastaneye gidişimiz,seni emzirirken acıdan bende başparmağımı ısırdığım günler,evdeki ilk gecemiz, anneannenin gidince seninle yalnız kaldığımız zaman ise daha dün gibi.
Ela 1 haftalık, 2 haftalık derken artık 1 aylıksın.
Nasıl geçti bu ayımız???
-Gündüzleri genellikle çok güzel uyuyorsun.
-Gece 5 gibi gaz sancılarından dolayı beni bir kaç saat ayakta tutuyordun
( Anneanne bizde kalırken saat 5 gibi o seni yanına alıyordu bende böylece bir kaç saat uyuyordum.)
-Benim şansıma altını açtığımda 2-3 defa üzerime yaptın!!! Ama daddy'e bunu yapmıyorsun :) Eee böyle olunca da daddy evde olunca alt değiştirme işini ona bırakıyorum. Daddy benden daha sakin ve daha çabuk yapıyor.
-Seni banyo yaptırmak daddy ile daha kolay ve keyifli.Sen hiç ağlamıyorsun ve hiçte zorluk çıkarmıyorsun.
-Seninle alışveriş merkezlerine gittiğimizde çok tatlı ve sakin bir şekilde uyuyorsun.
-Galiba sen en çok daddy ile benim göğüsümde kollarını açıp uyumayı seviyorsun.
Bizde galiba en çok bunu seviyoruz. Sabahları seninle bu şekilde 1-2 saat uyuyoruz.
-Hayatımda hiç bu kadar evde PJ ve eşofman ile gezmemiştim, bu yüzden dışarı giyinip makyaj yapmak güzel geliyor bazen:)
-Dün dayı ile Fındık Yenge geldi ve bugün akvaryuma gittik, yine herkes sana baktı ve ne kadar küçük olduğun hakkında yorum yaptı.
-Seni seyretmek, sarılmak, koklamak offf offf çoook güzel
-Hastane çıkışında giydiğin kıyafet 2,5 hafta sonra küçük geldi.
-3 haftanın sonunda daddy'nin kucağında yatarken gözlerinle daddy'i takip edebiliyorsun..
-

19 Ekim 2009 Pazartesi

Hiç kimse söylemedi

Sen doğmadan önce hep senin hayalini kurduk daddy ile...
Geçen gün daddy sen onun kucağında iken " Herşey beklediğimiz gibi oldu" dedi bende "Bizi bekleyen neydi , biz ne bekliyorduk? EVET seni bekliyorduk, hayatımızın değişeceğini biliyorduk, ama bu değişikliklerin ne olacağı hakkında tam bir fikrimiz yoktu.
-Daddy ben alt değiştiremem derken benden daha iyi oldu bu konuda
-Ben alt değiştirme için ıyyyyyy derken günde 5-6 defa altını değiştiryorum ve hiç te ıyyyyyyyyyyy demiyorum :)
-Emzireceğim diyordum hep, şikayetim de yok esasında ama bu kadar sık olacağını, iç güdüsel olarak geceleri 2 saatte bir uyanacağımı bilmiyordum.
-Gece 2 saatte bir emzirince örn 5'te altını değiştirip,emzirip, gazını çıkartıp,seni uyutup yattığımda saatin 6 olacağını ve bir sonraki emzirme işlemi için 7'de kalkacağımı hiç tahmin etmiyordum.
-Ağlamanı bırak, çıkardığım her hık,mık seslerinde acaba rahatmı, gazımı var diye düşüneceğimi,
-Sen içimdeyden saatlerce sohbet ettiğim Eylul annelerin sitesine, internete girmek için senin uyumanı bekliyeceğimi ve kendi uyku/boş vaktimden feragat edeceğimi
-Sen çok rahat uyur ve hareket etmezken panik yapıp neden kıpırdamıyor diye teleşlanacağımı,
-Sevdiğim insanlardan, ama daha çok kalabalıktan kaçacağımı ama bir yandan da birilerini göremeye ihtiyaç duyacağımı ama aynı zamanda yalnız kalmak isteyeceğimi ve bu iki fikir arasında saniyede fikir değiştireceğimi,
-Doktora gitmek hariç 3 hafta içinde sadece 3 defa evden dışarı çıkacağımı, o da daddy ile birlikte.
-bu kadar tatlı olacagını
-sen huzurluyken huzurlu,huzursuzken huzursuz olacagımı
-seni seyretmenin çok keyıfli olacagını ve seni bu kadar sevebileceğimi kimse söylememişti bana

29 Eylül 2009 Salı

ELA İLE BULUŞMA

İşte gelmişti sonunda aylarca beklediğimiz o gün. Sabah saat 7:00 gibi hastaneye geldik. Odamıza yerleştir yerleşmez fotoğraf çekimleri için Beyza abla geldi ve seninle bir bütün olduğumuz son dakikaların fotoğraflarını çekti. Anneannenin yardımıyla ameliyat kıyafetlerimi giydikten sonra hemşireler gelip bizi aldı. Hepimiz; daddy, dede, babaanne ve anneanne ve sedyede ben, hemşireler eşliğinde büyük bir asansöre binip aşağıya indik. Kocaman gülümsemelerle vedalaşarak bizim buluşmamıza yardımcı olacak doktor abla ve abilerle tanıştık. Minik bir işlemden sonra doktorumuz İlknur abla geldi ve seninle buluşmam surpriz olsun diye aramıza örtü çekti.
Bundan sonrası o kadar güzel, o kadar keyifliydi ki anlatamam. İlk önce senin içimde kıpırdadığını hissettim, başladınız mı diye sordum. Evet, başlamışlardı! Aradan sadece iki dakika geçmişti ki, anestezi doktorumuz "Ela hanım göründü, çatık kaşlı bir kız geliyor" dedi. Bunu duyunca içim böyle hoooooop oldu ve sen kocaman sesinle ağlamaya başladın. Seni hemen sağ tarafımda, başımın arkasında kalan bir yere bakım için götürdüler. Boynumun yetiştiği kadar seyretmeye çalıştım ama görüntünden çok sesin çıkıyordu :) Bir baktım ki doktor amcalardan bir tanesi daddy'den kamerayı almış seninle buluşma anımızı kameraya çekiyor!
Seni temizledikten sonra seni bana getirdiler, kocaman kocaman koklaştık. Biraz sonra da
daddy ile buluşmaya gittin. Benimle ilgili işlemler bittikten sonra ben de odamıza gelip size katıldım.

Hani Zaman Geçmiyordu

Canım bitanem,
Artık evimizdeyiz, ama istersen şöyle bir bakalım neler oldu.
24.09.2009 : Evimizi Vildan abla ile güzelce temizledik, yatağını, odanı, kıyafetlerini hazırladık.
Daddy bir eve geldi ki grip olmuş :( boğazı ağrıyo ve hafiften sesi gitmiş.
Son bir defa dışarı çıkıp sinemaya gitmeyi planlamıştık fakat daddy de bende çok çok yorgun hissediyorduk kendimizi. Hatta kuaföre gidecek halimiz olmadığı için daddy benim saçlarımı kendi yaptı, sana güzel görünmem için.
Saat 23:00'te hava alanına gidip anneanne'yi aldık.Eve gelince hemencecik yattık ki, dinlenmiş kalkalım ve hemen sabah olsun diye ama nafile :) uykuya dalmak birazcık zor oldu.
Sabah saat 5:15 gibi daddy ile uyandık, ikimizi de uyku tutmamış ama kendimizi aynı anda o kadar dinç hissediyoruz ki.
Ama itiraf etmeliyim içimde bir heycan bir korku var.
Sanki ameliyathaneye girmekten korkuyorum.
Senin aramıza katılacağın tarihi öğrendiğimizden beri geri günleri sayıyordum ve sanki zaman hiç geçmiyordu.Ama o an işte gelip çatmıştı, hazırlanmış, arabaya binmiş seninle buluşmak için yola çıkmıştık ve ben korkuyordum.


10 Eylül 2009 Perşembe

Bugün Teyze Oldum :)

Hoşgeldin minik prens. Ne güzelsin öyle.
Bugün sabahtan başlayayım istersen anlatmaya; ama senin hikayenin benim tarafımdan yaşananı :)
Sabah 7 gibi uyandım çünkü Ela hanım içeriden "hadi kalk mummy" diye tekmeleyip durunca uykum kalmadı. Anneni arayayım dedim ama çok erkendir diye aramadım, ama kısa bir süre sonra annen mesaj yazmış bana"uyandın mı?" diye.
Sonra araştık, yoldalarmış, hastaneye gidiyorlarmış. Biraz sonra anneanne aradı, onlar da hazırlanmış evden çıkıyorlarmış.
Sonra ben çıktım evden Ela'nın doktor kontrolu için ve yolda yine anneanne aradı anneye serum takmışlar, seninle buluşması için hazırlıklar yapıyorlarmış.O an annenin yanında olmayı, herkesle beraber senin gelişini beklemeyi çok isterdim ama malesef Ela hanımla siz anlaşmış gibi aynı ay dünyaya gelmeye karar verince biz iki kardeş birbirimizin hamileliğini ancak resimlerden takip edip saatlerce telefonda konuşarak geçirdik bu 9 ayı. Yok teyzecim kızmıyorum size, esasında çok güzel oldu aynı zamanda aramıza katılmanız.
Annenin ameliyathaneye girdiğini öğrenince babayı aradım, bakalım filmlerdeki gibi heycanla ameliyathanenin önünde sabırsızlıkla olta atıyor mu diye :) Evet orda seni bekliyormuş :))
Bu ara Ela ile ben kontrollerimizi olduk ve son alışverişler için geziyorduk ki anneanne aradı baba kucağında seni odaya getirmiş anneanne "Beeeetüüüülll görmen gerek çooookkk şeker" diye seni anlatmaya başladı ama o kadar heycanlılardı ki benim telefonun diğer ucunda olduğumu unuttular galiba :P ve eminim gözleri de benimkiler gibi dolmuştu.
Herkesin heycanı yatıştığını düşününce tekrar aradım, bu sefer anneyi getirmişlerdi odaya ve seni ilk defa emzirmeye çalışıyordu, çok az konuştuk anne ile çünkü henüz tam olarak ayılmamıştı.
Anne ayıldıktan sonra beni arayınca senin ne kadar şirin olduğunu, doğumun nasıl geçtiğini, senin nasıl emdiğini anlattı. Kuş olup gelmek istedim seni görmek için.
Dayı da "Burak şimdiden alışkanlık yaptı, ayrılamıyoruz başından " diyor.
Bende dedim :
"Sevin sevin Burak'ı ,15 gününüz var ondan sonra Burak'ın pabucu dama atılacak :)
Teyzeemmmmm merakla seni kucağıma alacağım günü bekliyorum.
Tekrar hoşgeldin aramıza..



3 Eylül 2009 Perşembe

CAMCI AMCA














Seni ziyarete gelecek arkadaşlarımıza ne
ikram etsek diye bir süre düşündük daddy ile. Şekerleri, çikolataları, süsleri inceledik uzun uzun. Sonunda karar verdik: Süslü, klasik ve geçici birşey olmasın. Şeker veya çikolata da olmasın. Her ikimiz de sade ve orijinal birşey istiyorduk. Mesela nazar boncuğu.
İlk önce mıknatıslı nazar boncukları düşündük. Bu fikrimizi Gökben yengeye anlattık. O da bize cam üfleme ustası bir tanıdığı olduğunu, nazar boncuğu yerine belki uğur böceği yaptırabileceğimizi söyledi. Gökben yenge ile sahile, camcı amcaya gittik ve bir kaç örnekle geri döndük. İçlerinden en çok nazar boncuklu, minik, şirin bir kaplumbağıyı sevdik.
















Şimdi camcı amca elleriyle tek tek kaplumbağları yapıyor. Biz de daddy ile gidip pembe kurdele aldık. Bu kurdeleleri daha sonra kaplumbağaların uçlarına geçirip, senin aramıza katıldığın günün hatırası olarak ailemizle ve arkadaşlarımızla paylaşacağız.
Eeee, tabii ki sana da bir tane saklayacağız :)

2 Eylül 2009 Çarşamba

GERİ SAYIM BAŞLASIN


Cumartesi günü (29.08.09) yine doktora doğru yol aldık, ama bu sefer içimizde farklı bir heyecan. Senin aramıza katılacağını günü ve kalacağımız oda ile ilgili bilgileri almayı umut ediyorduk.
Bir yandan en kısa zamanda aramızda olmanı, bir yandan Terazi burcu olmanı ve bir yandan da güzel bir tarihte dünyaya gelmeni istiyordum.Daddy'nin bu konuda biraz fazla kafasını şişirdikten sonra doktor ne derse ona "ok" demeye karar verdim.
Doktor ablayı biraz bekledikten sonra yine seni görmek için muayeneye girdik. Sen ekranda belirince bizim de yüzümüzde gülücükler belirdi tombik yanaklım benim :))
Sen 2500 kg olmuşsun ve ben de hiç kilo almamışım:) Bugun sen 34 +4sün
Doktor abla herşeye çok güzel çok güzel ve 37. haftamızda günümüzü belirleriz doğum için dedi :(
Biz de bugün belirlesek olur mu diye sorduk ve bayramdan sonra 24-25 gibi olabilir deyince biz de sevinçle 25 olur dedik!
25 güzel bir sayı umarım sen de beğenirsin, Daddy gibi sen de Terazi burcu olacaksın.

1 Eylül 2009 Salı

Daddy İş Başında


Geçen haftalarda senin minik kıyafetlerini (gerçekten minik)bir kaç postada yıkadım ve ütüledim. Yıkadıktan sonra küçük sepette minik kıyafetlerinin olması o kadar garip ve hoş bir duyguydu ki sanki sen biraz daha gerçek olmaya yaklaşmıştın.
Minik eldivenler, tulumların minicik kolları,önlükler... Onları gördükçe içimden bir daha bakmak istiyordum onlara ama bana hissettirdiği duyguyu anlatmak için kelime bulabileceğimden emin değilim.
Evet eşyaların yıkanmış ve ütülenmişti ama onları ayırmak, dolaba yerleştirmek ve hastaneye giderken alacaklarımız ayrı çantaya koymamız gerekiyordu.
Bir akşam hafif bir yorgunluk varken daddy'e " Hadi gel beraber Ela'nın kıyafetlerini düzenleyelim" dedim. Önce biraz üşendi galiba ama çok direnmeden yukarı odana geldi.
Senin odanın onu kendine çekme gibi bir gücü olduğuna inanmaya başlıyorum :)

Tüm eşyalarını boylarına ve çeşitlerine göre ayırdık, daha doğrusu daddy ayırdı. Bir süre sonra ben koltukta oturup fikir vermeye başladım çünkü sen yine benim eğilip rahat hareket etmemi engelliyordun.
Daddy bir güzel kıyafetlerini ve diğer eşyalarını düzenledi ve hastaneye götüreceğimiz çantamızı hazırladı. Yorulduk mu?? Hiç. Hatta yorgunluğumuz bile uçup gitti.
Daddy tüm işler bittikten sonra "Beni de bu işe dahil ettiğin için teşekkür ederim"dedi.

18 Ağustos 2009 Salı

Babasının Kızı


Bugün 33 hafta + 1 günlüğüz ve yavaş yavaş geri sayım başladı.
Geçtiğimiz Cumartesi, sen 32 +5 günlükken rutin kontrolümüze gittik, içimizde acaba ELA bu sefer yüzünü gösterecek mi sorusu.
Her zamanki gibi kontrol başladı. Tam 2028gr olmuşsun :) Doktor İlknur Hanım'a "umarız bu sefer yüzünü görebiliriz" dedik. Gerçekten de şanslıydık çünkü yüzünü gördük, hem de çok net bir şekilde. Çok güzel bir duyguydu ve inanması çok zordu. Daddy "bana benziyor" dedi, doktor daddy'e bakıp gülümsedi ama aradaki pamuk yanak benzerliğini farketmemişti :)
Bende dedim "evet daddy'nin ailesinde herkes tombik yanaklı". Doktor bir daddy'e, bir de senin ekrandaki görüntüne tekrar baktı ve gülme krizine girdi.
2 hafta sonra yine kontrolümüz var ve ondan sonraki kontroller haftada 1'e düşüyor. Erken gelmeye karar vermezsen bayramdan sonra aramızdasın.
Bu arada daddy sana Beşiktaş önlüğü almıştı, şimdi büyük hala ve dede de sana Beşiktaş bornozu ve tulumu almışlar :) Seni daha en baştan "küçük kartal" yaptılar :)

Dün ilk defa sana aldığımız cicileri yıkadım. Onları yıkamak, asmak hatta toplamak o kadar garip bir duygu ki. O kadar minik şeyleri görmek ve bu işlemleri yapmak gerçekten aramıza katılacağını hissettiriyor bana. Çünkü herşey şu an bir rüya gibi. Seni içimde hissetmeye, minik minik tekmelerine, göbişimin bi o yana bi bu yana gitmesine o kadar alıştım ki.
Sağlıkla gel bitanem...

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Biraz Daha Büyüdük

Bugün yine kontrole gittik ( heyooo) !!
Ultrason odasına anneanne ve dayı da girdi :) Anneanne sürekli seni gördükçe neşeli sesleri çıkarıyor ve "Aaaa kolu, Aaaaaaa gözü" gibi yorumlar yapıyordu.
Dayı en çok senin kalp atışlarını gördüğünde etkilendi galiba. Gelince sorarsın dayıya beni ultrasonda görünce ne hissettin diye.
Bu arada bu hafta sağ tarafımda hissettiğim, senin sırtınmış. Başın göbeğimin altında hafif solda, popon göbeğimin civarında ve ayakların göbeğimin üstünde sağ tarafta. Ama o kadar uğraşmamıza rağmen yüzünü bir türlü göremedik bugün :(
En güzel haber ise; 1,580 kg olmuşsun ve gelişimin çok güzel.
Bendeki değişiklikler nasıl?
Benim kilom 74.4 oldu. Ayaklarımdaki şişkinlik indi, geceleri sağdan sola dönmek ve uykuya dalmak gittikçe zorlaşıyor. Eklemlerimde ağrılarım olabiliyor, hormonlarım da tavan yaptı galiba. Çünkü hafif sulu göz olma yolundayım :) Ama en en en güzeli seni ve hareketlerini o kadar net hissediyorum ki, bazen "Ay" diyerek zıplıyorum, bazen de sen kıpırdadıkça bir gülümseme gelip yerleşiyor dudaklarıma.

28 Temmuz 2009 Salı

30 OLDUK HEYOO 30 OLDUK HEY!!



Artık 30. haftamıza girdik, hatta bugün 30+1'iz.


Haftalar artık o kadar çabuk geçiyor.


-Geçen hafta sen 29 haftalıkken anneanne ve dayı geldi. İkisi de göbişimi görünce şok oldu, Nihan teyzenin göbişine alışık oldukları için ve teyze daha zayıf olduğu için sen & ben onlara büyük geldik :)


-Artık gezmek daha zorlaşıyor ayaklarım şişiyor, el parmaklarımdaki eklemler acıyor.Hatta 29. haftamızın sonunda ayak numaram 36 dan 39 numaraya çıktı :) Hep ayaklarım küçük diye şikayet ediyordum ama şimdi de ayağımdaki şişkinlikler inmesini bekliyorum 4 gözle. Galiba ayak ve ellerimin şişkinliğini aldığım kilolardan daha fazla problem haline getirdim :)


- Yarın doktor kontrolümüz var, anneanne seni ilk defa yarın görecek, umarım bu sefer yüzünü gösterirsin bize..



19 Temmuz 2009 Pazar

Ela Bozcaada'da

Çarşamba akşamı doktor ziyaretinden sonra daddy ile başladık valizimizi toplamaya.. "Tatile gidiyoz heyooo" şarkısı bende "Giyecek birşeyim yok böööhüüü" şarkısına dönüştü...


Perşembe sabahı 6 gibi yola çıktığımızda yeniden geleneksel " Tatile gidiyoruz heyoo, tatile gidiyoz hey" şarkısını şöylemeye başlamıştım.



-Beyaz kumlu serin sular

- Asmaların altında, yol arasındaki resturantta Yunan müzikleri eşliğinde Mercan balığı

-Pekmez & dondurmalı krep

-Sokak tezgahları-Güneşin batımını seyretmek-

-Bağ evleri-Daddy'nin şarkı söylemesi-Rüzgar güllerini sesi

-Aral Kasaba'nı dekarasyonu

-Daddy ile her çocuk gördüğümüzde birbirimize gösterişimiz

-Senin kime benziyeceğini merak edişimiz

-Benim artık ayaklarımın şişliği ve daddy'e yavaş yürüse de yetişememem

-Gezdiğimiz tüm hediyelik mağazalarında sana birşeyler aramak

tatilimizin en güzel anları idi.












Week 28- Anne kız kilo alıyor :)









Bu hafta başı "Mummy, ben gerçekten burdayım" dedin. Pazartesi hafiften sol tarafta bir ağrı hissettim ama dinlenince geçti ve bende çok önemsemedim. Salı günü babaannelere giderken birden sanki tüm vucudunla sol tarafıma kaydın.Öyle bir ağırlık, bir ağrı vardı ki nerdeyse adım atmak imkansızdı. Babaannenin evine çıkarken Gökçe ve Selina "Betüş yenge geliyor musun?" diye seslendi, bende "geliyorum ama Ela birazcık canımı acıtıyoo" dedim.

Gökçe & Selina o kadar şekerdilerki, geldiler koluma girdiler, elimi tuttular.

Sen gelince sana çok güzel ablalık yapacaklar bence.


-Hatta bugün Gökçe "Ela doğarken, ben okulda olursam ve sınavım yoksa beni gelip okuldan alırsınız değil mi" diye sordu :))


Ağrılar devam edince dede ile doktora gittik, nts'ye bağladılar ve sorun olmadığını söylediler.

Doktor içimize sinmediği için ertesi gün kendi dr. gittik.

Herşey çok güzel ve sorunsuz olduğunu söyeldi doktor.

Sen 1191gr ben ise 73.5 kg olmuşum :))


4 boyutlu resmini göremedik çünkü yine ayaklarınla akrobatik hareketler yapıp yüzünü kapattın.

Bu doktor ziyaretinin en güzel yanı artık son aylara girdiğimiz için seni 2 hafta sonra yine göreceği ve daddy ile Bozcaada'ya gitmek için izin var..








13 Temmuz 2009 Pazartesi

Eylül Anneleri buluşması

Bitanem, işte Eylül teyzelerin ve bebişleri.. Umarım sizlerde dünyaya geldiğinizde Eylül 2oo9 bebekleri olarak birbirinizi bulur bizim paylaştığımız güzellikleri paylaşır ve en az bizim kadar çabuk kaynaşırsınız.

Tüm Eylül anneleri iyi ki varsınız. Kızım ve ben sizleri tanıdığımız için çok mutluyuz..


Vee işte kıpır kıpır Eylül anneleri......




6 Temmuz 2009 Pazartesi

27th WEEK

Yine bir Pazartesi ve yine bir hafta daha büyüdük. Eskiden Pazartesi günlerini sevmezdim, şimdi ise senin sayende Pazartesi günleri benim için beklenen gün oldu.
Bu hafta yaşadığımız en büyük sıkıntı, geceleri uykuya dalmak. Normalde sol tarafıma yatmadan uyuyamayan ben, şimdi sol tarafa yatmam gerekirken sağ tarafıma yatmadan uyuyamıyorum. Hatta 1-2 gece orta kata inip "hiç de rahat değil" dediğim deri koltukta uyudum. Bir yandan gece uykuya dalamamak, daldıktan sonra ise gece boyunca bir sağ bir sola dönmek, (galiba)yatmaktan bacaklarımın ağrıması ve bir de su ihtiyacı için kalkmak gerçekten zorlayıcı. Ama ilginç olan; bu kadar az ve rahatsız uyumama rağmen, sabah 8 oldu mu cin gibi uyanıyorum. Galiba bu az uykulu geceler sayesinde sen geldiğin zaman daha kolay olacak, ne de olsa 2-3 ay öncesinden alıştırmalara başlamış oldum. Bir çok kitapçıda sana okumak için içinde İngilizce hikayeler olan kitaplar arayıp durdum. Sonra bir gün kitapçıda tesadüfen görevliye sordum "var mı böyle bir kitap?" diye. "Bizde bulunmaz ama..." dedi ve beni İngilizce kitapların olduğu bölüme götürdü. Bir baktık orada “Stories for little boys” adlı bir kitap var ama kızlar için olanı yokmuş. Bayağı bir araştırdıktan sonra internette bulduk ve daddy bir gün “Stories for little girls” kitabını aldı geldi.
Birkaç gün sonra Sevil'lere gittiğimdizde (your future mother in law :) ve handsome Deniz’in sana göndermiş olduğu kitapları aldık.
Deniz & Esin... Ela and I thank you very much! We loved both books very much.
Biz bu arada ilk defa denize girdik ve galiba sen çok sevdin. Maalesef havuza girmek yasak olduğu için bir dahaki sefere kadar test etme şansım yok. Çok ilginç olan bir şey ise, her duşa girdiğimizde ve senin üzerine su geldiğinde, sanki daha çok hissedebilmek için göbeğimin üst tarafına toplanıyor, o bölgeyi sivrileştiriyorsun. Dün daddy ile bahçeye kurulup keyif yapalım dedik, şemsiyemizi açtık, battaniyeleri serdik, gazetelerimizi aldık, tam keyif yapacaktık ki yağmur atıştırmaya başladı. Biraz sonrasında ise deli gibi yağmaya başladı.
Çok çok güzeldi, daddy ile yağmurun altında çimlerde dolaştık. Sonra yağmur hızlanınca göbişi açtım ve sen ilk kez yağmurun altında ıslandın…

23 Haziran 2009 Salı

25.Haftamız


Kızım benim, artık bol bol dinlenme zamanlarımız başladı, anne uzun bir tatilin başlangını yarın sabahtan itibaren yapacak. Artık daddy eve gelene kadar ikimiz başbaşayız :)
Bu Cumartesi tekrar doktora gidip seni göreceğiz.Ayın 13ünde detaylı ultrason için gittiğimizde sabah çok erken bir saatti ve çok fazla su içmediğim için sen biraz susuz kalmışsın diye doktor amca biraz üzüldü ve senin net bir 4 boyutlu resmini yakalayamadı :(
Ama en önemlisi sağlığın yerindeydi ve o gün 631 gr olmuştun! bakalım bu Cumartesiye kadar sana kaç gr aldırabileceğim. Bu aralar iştahım bir garip,tatlı arkasına tuzlu arkasına ekşi hiç farketmiyor ama çok yiyemiyorum da aynı zamanda.
Bu günlerdeki en büyük mutluluğum senin benim sesime tepki vermen, en büyük rahatsızlığımda geceleri yatakta uyurken hissettiğim sırt ağrılarım. Daddy'e söyleyince " Aa belki hamile olabirsin" yada "Sakın hamile olmayasın" gibi yorumlarda bulunuyor.
Eeee tabii kendisi mışıl mışıl uyuyor o sırada.
Bu hafta Nihan teyze aradı TV'de bebeğin ilk yıllarını anlatan bir program varmış, onu haber verdi.
Program çok enteresandı ama programı seyredenken fark ettimki ben şu an hamile olmaya o kadar alışmışım ki , sanki sen hep içimde olacakmışsın gibi geliyor ama en fazla 109 gün sonra kucağımızda olacaksın.
Sağlıkla gel aşkım.
P.S Kendine daha çok yer açmak için benim göbek deliğimi dışarı attın :D




9 Haziran 2009 Salı

DADDY SENİ HİSSETTİ

Şu an esasında hala kıpırdanıyorsun ama 2-3 dk önce elim karnımda iken kocaman bir tekme attın sonra birtane daha.Daddy'e gel elini koy karnıma Ela tekmeliyor dedim. Daddy elini koyunca 1-2 sn sonra yine kocaman tekme attım :) Elini çekti Daddy o tekmenden sonra galiba korktu :) bir daha elini karnıma koyduğunda yine hareket ettin ama bu sefer minik minik.

Baba: "Bu sefer hareket ettiğini ben de hissettim. Avucumun içine sağlam bi tekme attın. Kafa da olabilir :). Orada olduğunu bilmek çok güzel. 3,5 ay kaldı sadece. Sen orada kıpırdamaya devam et. Biz seni bekliyoruz."

23+1

7 Haziran 2009 Pazar

22 Going on to 23

Its a wonderful sunny Sunday. Daddy and I have been enjoying the garden all day.

Last Thursday while watching TV I started calling out your name and asking "Where is Ela"? After a while you have me a tiny little kick. I couldn't believe at first so I continued calling out your name and asking you the same question a few more times.
You gave me three more kicks which were stronger than the first. I even saw one or two movements from outside. It was such an experience,I can not find any words to describe it with.


We had your room painted this week which took like 1 full and 2 half days. I drove the company in charge crazy because they could not apply the color we wanted for your room. The color we wanted was very simple; very light gray. The first day the housepainter said he didn't have the color we chose so could he paint the walls something similar. I looked at the paint, it look white on the wall but by the end of the day it was candy pink!!!!!!!!!!! Yuck !! Then I showed the person in charge what I wanted and the next day when I came home the room was something between dark gray with lila in it.
Finally the 3rd day they reached the color we wanted or something very close to it :)
On Saturday we went shopping and came home with new stuff for your room. It took us a few hours that night to organize and clean your room but it was worth every single minute of it.
I hope I will not forget how I felt that day.
Daddy and I really enjoyed it. I know it might sound funny but we can't hold ourselves back from glancing into your room as we go into ours.

31 Mayıs 2009 Pazar

21. Haftamız



















Evet, 21 haftalık olduk. Hatta bugün (31.5.09) 21+6 günlük olduk ve yarın 22. haftalık olacağız.
Çok geç kaldım yazmakta biliyorum, ama artık daha çabuk yoruluyorum ve eve gelince sürekli uyumak, ya da uzanmak istiyorum.
Bu haftanın başlarında içimde sürekli baloncuklar varmış gibiydi, önceleri "acaba" dedim ama sonradan emin oldum, sendin. Artık daha da belirginleşmeye başladı hareketlerin. Geceleri yanlış yatar ve seni rahatsız edersem pıtır pıtır kıpırdıyorsun :)

Bu hafta neler oldu bir hatırlayalım mı?
28.05 Perşembe günü gece 1 gibi su içmek için uyandığımda bir baktım daddy gazete okuyor. Geri yatmaya hazırlanırken daddy “Uyanıksan bir şey göstereceğim sana" dedi ve gazeteyi uzattı bana. Uykulu uykulu baktım, tanıdık bir şey gördüm: 19.haftamızda daddy’nin çektiği fotoğrafımız sayfanın en üstünde duruyor! Altında da sana yazdığım yazılardan altıntılar.
Haber Turk gazetesi, Editoryal sayfası "Web Günlüğü" köşesinde sana da yer vermiş.
Senin ismini, anılarımızı ve fotoğrafımızı gazetede görmek benim için çok güzel bir sürpriz oldu. Teşekkürler daddy :)
Şimdi Haber Turk gazetesinin o sayısını saklıyoruz ki, sen geldiğinde sana da gösterelim.






Senin doğacağın yıl, Beşiktaş hem kupa hem de lig şampiyonu oldu. Biz de bugün Sevil ve Hakan'la birlikte İnönü Stadı'ndaki kutlamalara gittik. Beşiktaş şampiyonluk kutlamalarındaki en küçük yavru kartal sendin, biliyor musun? :)

Bitanem, haberin olsun, sen daha şimdiden Beşiktaşlı oldun. Bu hafta daddy, üzerinde "Ben Beşiktaşlı doğdum" yazan bir önlük aldı sana. Bulabilseydi forma da alacaktı ama bulamadı :)

















Bu hafta Musa & Turgut amcaların gelip senin odan için ilk hazırlıkları yaptılar. Biz de yavaş yavaş odanı hazırlamaya başlıyoruz. Yarın odan boyanacak. Sonra da mobilyaların gelecek.

Bu gördüğün, sana aldığımız ilk oyuncağın. Beyaz bir kuzu. Bu hafta daddy ve ben hoşuna gidebilecek oyuncakları almaya başladık.

















Bunlar senin ilk kıyafetlerin. Evimize gelirken, büyük ihtimalle bunları giymiş olacaksın. Görsen, mini minnacıklar.

Çok çok şirinler ve seni onların içinde görmek için sabırsızlanmaya başladım. Bu kadar minik mi olacaksın?

19 Mayıs 2009 Salı

Ela Ağva'da













Süper bir hava, süper bir ortam, bol yemek, bol kahkaha...

Denize ya da havuza giremedik. Su çok soğuktu ama ayaklarımızla suyu şıpırtatmakla yetindik.

Bir de bol bol yemek yiyip 2 kilo almış şekilde geri geldik.

Üsteki resime baktıkça "I feel like a duck"
16-17/05/09


We love you much.

Half Way There


Now that our routine control are every 3 weeks I now realize that I prefered going to the check ups every fortnight. The excitement of seeing you and knowing you are all fine keeps me going for about 10 days, then I start wondering what you are up to :) and start getting uneasy and start counting the days down.
Last week you were really calm and I hardly felt you move- or that is what I thought.

"A BIG BIG SMILE"


Today we went for a check up and came home with a photo of you with a big smile and a 12 minute CD. You wiggled and kicked around for 15 minutes during the check up. Thank god everything is so so ok. The doctor says I'll get to feel you more often starting from now on.

You are 21 cm and 331 gr.



No more pastry or McDonalds for you and me anymore, because I have gained 2 kilos in 3 weeks!!
You can hear sounds now, my voice, my heart beat and my tummy growling along with sounds from outside. We added the "first rhymes" CD to your classical music collection today. Even Daddy enjoyed listening to the CD which means I can't torture him with baby songs during his long Playstation sessions :((

See you in 3 weeks...

12 Mayıs 2009 Salı

19. Haftamız



Merhaba minik kelebek,
Artık 1 hafta daha büyüdük, neredeyse yolun yarısına geldik. Off, Allaha şükür... Sen büyüdükçe benim göbiş de büyüyor :) Ama neyse ki çok kilo almadım (ya da bana öyle geliyor) :) Senin büyüdüğünü hissetmek gerçekten güzel bir duygu. Bir bakıyoruz, "Uff, zaman nasıl geçmiş" diyoruz... Bir de bakıyoruz o kadar da zaman geçmemiş. Şu günler bir geçse de seni alsak artık kucağımıza :)
Daddy bazen diyor "Hadi gelsin artık kızımız" diye... Ama ben seninle çok mutluyum. Seni hissetmek, küçücük bir hareketini duyabilmek için elim karnımda beklemek çok güzel. Seni ilk hissettiğim günden bu yana çok zaman geçti. İlk kez bilgisayar başındayken içimde bir kelebek kanat çırpamasını hissetmiştim. O günden bugüne seni hissettiğimi düşündüğüm anlar oldu ama hep "acaba?" dedim içimden. Dün gece sağ tarafıma yatınce "Mummy, kalk ben rahatsız oldum" der gibi pıt pıt 6-7 defa tekmeledin. Biraz daha büyüsen de daha rahat hissetsem hareketlerini...

Daddy bugün yine coştu :) Akşam biraz gezmeye çıkmıştık. Kameraları görünce incelemeye başladı. Bi baktım elimizde bir paketle eve dönüyoruz :) Hayatımıza girdiğin günü ve sonrasındaki hiç bir anını kaçırmamak için biz hazırlığımızı yaptık. Seni bekliyoruz.

Olur da Unutursam Sana Anlatmayı...

20/01/09: "Acaba olabilir mi?" diyerek test yaptım. Çok silik bir şekilde 2. çizgiyi gördüm :) Bekledikçe ve daha yakından baktıkça sanki çizgi daha da belirginleşti :))

23/01/09: Gerçekten varsın!!

02/02/09: İlk doktor kontrolüm. Bugün ilk defa gördüm seni.

10/02/09: İlk kalp atışlarını dinledim bugün. Muhteşem bir duyguydu.

24/02/09: Bugün ilk ölçümün yapıldı. 1.8 cm olmuşsun. Oooo, kocaman :)

09/03/09: İlk defa ultrasonda hareketlerini gördüm.

30/03/09: Bütün akşam isim aradık senin için. Çok güzel fikirlerimiz var :)
"Bugün işyerimde senden bahsettik. Ultrasonda gördüğüm yüzünü tarif ettim. Galiba bana benzeyeceksin :)" diye yazmış o gün daddy günlüğüne...

13/04/09: Bugün yaklaşık olarak 11:30 gibi kız olacağını öğrendim :)) Doktor ilk olarak "Kız gibi" dedi. Benim yüzümde kocaman bir gülümseme oldu. "Emin misiniz? Babaya haber verebilir miyim?" deyince "Evet" dedi. Ben çıktım muayenehaneden, ağzım kulaklarımda. Bir süre öyle oturdum :)) Hemen Daddy'i aradım "Ela geliyor !!!" dedim. O kadar isim düşünmüştük ama aklımızda (daha da çok Daddy'nin aklında) her zaman Ela ismi vardı. O an sana başka isim koymak garip geldi, sanki sen hep Ela'ydın. Daddy bir an durdu, "Gerçekten mi?" diye sordu. "Tekrar soralım, kız olduğundan emin miymiş?" dedi. Sonra doktor geçerken durdurup tekrar sordum: "Kesinlikle kız di mi? Değişmez di mi?" diye. Doktor güldü "Kesin" dedi.

Birimiz hastanenin bekleme odasında, birimiz iş yerinde olunca çığlık atamadık, ama sesimizde büyük bir heycan, bir coşku, bir mutluluk vardı. Kimsenin "Ben çok sevindim" demesine gerek yoktu. Senin varlığının yarattığı heycan ve mutluluk sesimizdeydi. Teşekkürler bitanem, bu anı bize yaşattığın için.

"Betül aradı beni bugün. "Ela Bebek geliyor" dedi. Kız olduğunu öğrendim. Çok güzelmiş kız babası olamak." demiş daddy o gün günlükte.

14/4/09: İlk hareketlerini hissettim. 2 kere üst üste pır pır ettin içimde.
Bugün Nihan teyzenin prensi olacağını öğrendik :) Bir sürü hayal kurduk. Anneanne dedi ki "Bak ne güzel Nihan'ın oğlu, Ela gelince onu dışarı çıkarır". Ben de dedim ki "Benim kızım kendi başına da çıkar dışarı!" Eeeee, annesinin kızı o :))

19/4/09: Bugün ilk eşyanı, bebek arabanı aldık..
Herkes alıştı senin adına, Ela Bebek diyorlar sana :))

25/4/09: Bugün hastanemizi ve doktorumuzu değiştirdik. Dr. İlknur Hanım seni ultasonda bize bol bol gösterdi. Bi sürü şeyler anlattı senin hakkında. Kocaman olmuşsun. Çok güzeldi seni görmek.
Daddy; "İlk defa bu kadar net görebildik seni. Ellerin ayakların kıpır kıpır. Güzel bir yüzün olacak galiba." yazmış deftere.

Doktordan sonra çok gezdik. Bugüne kadar en çok bugün hissettim tekmelerini. Göbek deliğinin biraz altında, sağda.

4 Mayıs 2009 Pazartesi

İlk eşyaların

Bebek eşyası bakmak gerçekten çok zevkli birşey ama biz hala senin hayatımıza katılacağına inanamadığımızdan bir süre dükkanları öylece gezdik.
Sonra daddy bebek arabalarına merak sardı :) Her alışveriş merkezinde, çocuk mağzalarında sana araba bakar olduk. Anakucağına bakarken hep "Bebek anneye bakmalı" dediklerinde daddy çalışanlara "Neden anneye? Ben kullanacağım bunu. Babaya bakmayacak mı?" dedi ve gerçektende bıkmadan araba aramaya devam etti.



Sonunda 19.04.09 günü daddy daha fazla dayanamadı. O gün arabanı & anakucağını aldı.









Artık en çok baktığımız eşya olan bebek arabasını aldığımıza göre, bize yeni hedefler gerekiyordu. İki yeni bir hedefimiz vardı: Park yatağın ve yatak odan. Park yatak için model seçmemiz hiç zor olmadı. Onun için 25Nisan'da park yatağını aldık. Daddy eve gelince güzelce paketinden çıkardı ve kurmaya başladı. Hem de en küçük detayına kadar. Bu iş gece saat 1.30'a kadar sürdü. Dedim "Aşkım daha erken, geri paketine kaldıralım" ama nafile :) Park yatak hazır şekilde çalışma odasında seni bekliyor. Bakalım gelince park yatağında yatmayı sevecek misin. Tabii ki renk olarak alt katın renklerinde; siyah, gri ve kırmızı :)







Cumartesi günü park yatağını almıştık ama aklımızda hala yatak odası için mobilya vardı. Saatlerce mobilyacı gezmemize rağmen daddy ile fikrimiz aynıydı: Cicili bicili, pembe pembe, her
tarafı yapıştırmalı bir oda olmayacaktı. Eeeee, bizim Ela bebeğimize sade ama şık bir oda yakışırdı. Bu fikirden yola çıkarak daddy bir oda takımı buldu ve tabii yine dayanamayarak pazar günü (sen hala 18 haftalık olmana rağmen) odanı aldı. Ama neyse ki senin odanı önce düzenlememiz gerektiği için yatak odasını hemen kuramadı. Daha sonra gelip yerleştirecekler :)


Bakalım bundan sonraki daddy'nin dayanamayıp alacağı şey ne olacak???

I think he is gonna spoil you a tiny winy bit :))

İlk Görüntülerin

02.02.09
Seni ilk kez bu şekilde gördük.








25.04.2009
16 hafta + 5 günlüksün. Uykun biraz ağır galiba :)








25.04.2009
Bize yüzünü gösterdin.
Merak ediyoruz, acaba hangimize benzeyeceksin?
Daddy gibi pamuk yanaklı mı olacaksın? :)

18th week with Ela

Hello honey bunny,
I know I shouldn't have waited so long to keep a journal but having you inside me is so overwhellming that I thought I would remember every single moment. Now that it has been 18 weeks together I now relize that there are so many new things happening. Every new day is a new adventure for me and daddy.
This is the first time I am using a blog and I think its gonna take me a while to figure it out :)
Lets see what stage you are at inside me.I have just added an image of how big you are :)You too will be suprised at how fast you are growing when your other photos.


How your baby's growing:
Head to rump, your baby is about 5 (12.7cm) to 5.6 inches (14.2cm) long and she weighs almost 5.25 ounces (149g). She's busy flexing her arms and legs — movements that you'll start noticing more and more in the weeks ahead. Her blood vessels are visible through her thin skin, and her ears are now in their final position, although they're still standing out from her head a bit. A protective covering of myelin is beginning to form around her nerves, a process that will continue for a year after she's born. Her a girl, her uterus and fallopian tubes are formed and in place.
She can yawn, stretch and make facial expressions, even frown. Taste buds are beginning to develop and can distinguish sweet from bitter tastes. The baby will suck if its lips are stroked and it can swallow, and even get the hiccups. The retinas have become sensitive to light, so if a bright light is shined on your abdomen, baby will probably move to shield


Well love, I need to go and work for a while,I have been working on this blog thing all day and have not worked at all,but every single second was worth it.(4/5/09)