5 Eylül 2011 Pazartesi

Ela'ca 2

Avuç: Teyze Berk ile ilginirken sana gözünün, burnun vs nerde diye sormuş ve kesin bu bıdık avcunu da biliyordur demiş. Sorunca bilmemişin doğal olarak. O da sana avcunu elini açıp kapayarak göstermiş. Sonra teyze bana geldi."Ela avcunu biliyor mu"? Diye sordu. Yok atrık dedim. Eh bak artık biliyor dedi. Halen de hatırlıyorsun.
Baba öğlenleri işten seni görmeye gelince boynundaki yaka kartını ile oynuyorsun. Baba da sana " Bak baba iş, Aydın Aksakal yazıyor" diye anlatı. Aranizdaki diyalog söyle. Baba: Aydın Aksakal, Ela Aksakal, Betül Aksakal. Senin yorumun: Aydın Aksakal, Ela Aksakal, anne Aksakal. Ne kadar Betül desekte sen anne demekte israrlısın. Diyorum benim bir kişiliğim yok ben anneyim diye :))

4 Eylül 2011 Pazar

Ela'ca

Annecim, ilk tam olarak 21. ayinda konuştun! Ondan once de kelimeler soyluyor her derdini anlatiyordun ama baba ve ben Tayland'dan donunce artik dilin tam olarak açılı. Baba, ben ve Tayland mı dedim? Eee evet onuda anlatmam gerek galiba... Evet annecim Sevil teyzeler ile Tayland da gitmeye karar vermiştik geçtiğimiz Ocak ayında fakat 9 saat uçak yolculugu ve ülkenin ne kadar temiz olacağını bilmediğimiz için seni götürmemeye karar verdik.bu çok zor bir karardı. Ben bu fikirden arasıra caysam da seninle oralara gitmek imkansız görünüyordu. Hatta Sevil teyze bile "9 saat uçakta Ela'nın herşeyi gösterip ııgghh ııgghh" dediğini düşünsene" dedi :))
Sonunda Haziran sonu anneanne ve dede geldi İstanbul bir kaç gün bizimle kalacak, Aylin ablanın düğününe katılacak oradan da seni alıp biz tatildeyken Adana'ya gideceklerdi. Temmuz 1 tatile çıkışımızdı. O akşam annenler seni de alıp dedenin bir arkadaşına misafirliğe gittiler. Böylece senden daha rahat ayrılacak ve valizlerimizi toparlayacaktık. Evden çıkmadan masanın üzerine o gün giydiğim tshirt'ü bırakıp anneanneye uyumakta sorun çekersen t-shirtümü başının altina koymasını isteyen bir not bıraktım. Daha evden çıkmadan gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu, herhalde hiç bu kadar hıçkıra hıçkıra ağlamamıştım. Evet tüm yolculuk boyunca aklıma geldikçe de ağladım. 9 gün süresince saatim hep Türkiye saatine ayarlı kaldı, hep bakıp Ela şimdi uyumuştu, şimdi yemek yiyordur diye hesapladım. Anneanne ile konuştuğumuzda senin hiç sorun çıkarmadığını söyledi.
Ve sonunda tatil bitti ve ben Adanaya geldim sen uyurken. Sen hafiften uyanır oldun v seni kucağıma aldım yatakta fakat sen gözlerin kapalı anneannenin yanımda ayakta olduğunu hissedip kollarını ona açıp onun kucağına gittin. Sabah uyandında göz göze geldik ve kocaman gözlerini açıp şaşırdın. Ufff yüzündeki gülücük çok güzeldi. Sonra seni göğüsüme alıp yattim bir süre, sen ise inanmak ister gibi 2 dk bir başını kaldırıp yüzüme baktın. Ben yorgunluktan geri uyumuşum. Bir uyandım ki sen yanıma oturmuş, elimi tutmuş uyanmaı bekliyorsun.

Hmmmm ben sana nasıl dillendiğini anlatacaktım di mi. Evet annecim Adana da kalğımız sürece her kelimeyi tekrarlamaya hatta kelimeri kendince birleştimeye başladın. Bu sayfa yeterince uzun oldu, bir mola verip 2. Sayfada neler söyleyebildiğini ve varsa hikayesini yazacağım.
Şu an yanımda mışıl mışıl uyuyorsun. İlginçtir ne kadar yorulsam da sen uyurken seni çok özlüyorum. Güzel rüyalar aşkım.

2 Ağustos 2011 Salı

Ela'nin havuz keyfi

Şu an Ela kuş bahçede kendi havuzunda!!! Bu ne kadar inanilmaz birsey, sudan korkan banyo yaparken ilk su döktüğümde" Anneiii hawluuu" diyen bir çocuk için!

9 Mayıs 2011 Pazartesi

2.Anneler Günümüz

Birtanem,

İyi geldin girdin hayatıma, sana baktıkça hiç bırakmadan sarılmak istiyorum. Evet zormuş annelik,isteğin zaman isteğini yapamıyorsun, alışverişe gitmek daha zor, sinema imkansız(ancak seni bir yere bırakıyoruz), yapışık ikiz gibiyiz evde özellikle de hastalanınca, istemesem de bana yemek yediriyorsun,gece 4:30 uyandırıp mamma istiyorsun, sütü ısıtıyorum tv'nin karşısındaki koltuğu gösteriyorsun,koltuğa oturuyorum tv aç diyorsun,sütünü veriyorum bu sefer istemiyorsun :) Ya da dün akşam ki gibi sütü içiyorsun arkasına ilacın ve 2dk sonra hepsini üstüme :)
Evet zor işten gelip oturmamak,istediğim saatte istediğimi yapamamak yapsam da aklımın bir ucunda sen olman, hala her gık dediğinde uyku arasında duymam,sürekli senin bulunduğun yerde neler tehlikeli diye bakmak ve olabilecek kazaları önceden görmek, yorgunken ve sen beni sinir ederken sana ters davranmadan anlattmak, gün içinde defalarca süt,mamma, kıyafet vs için aşağı yukarı inip çıkmak, yaptığım yemeği yemeyince çöpe atmak ve özellikle fiziki yorgunluğun dışında acaba doğru mu yapıyorum, şöyle mi yapsam, yeteri kadar kitap okudu mu çok mu TV seyretti diye düşünmek yoruyor beni. Ama eve gelip bana sarılman,annneeemmm demen, minik dudaklarınla öpücuk yağmuruna tutman, t-shirt'ümü kalırıp karnıma yatman,bana bakıp makyaj yapmaya çalışman,ve melek gibi uyuman uyurken koynuma sokulman herşeye değer canım aşkım benim

Şimdi Böyle ise 18inde ne olacak?

Evet annecim yaklaşık 19 ay 2 haftalık oldun ve yaklaşık 2 haftadır aramızda şuna benzer dialoglar geçiyor.
Ben:Kızım altına yaptın mı?
Ela:Hı hııı
Ben: Hadi koş bezini al gel atını değişelim.
Ela :Iıggg ıııı (itiraz)
Ben: Kızım hadi bak kokuyorsun.
Ela: Uffff yaaaaaaa

Ela:Anniii addaaa
Ben:Önce yemek sonra atta.
Ela:Üfff yaaaa

Bu arada acayip sakız çiğniyorsun, hatta sabah evden kaçarken hadi ben sana sakız alayım diyerek ağlamanı engelliyorum.

Acayip derecede dışarıda gezmek istiyorsun..

İlk defa Migrosta araba şeklindeki alışveriş arabalarına bindin ve baba indirince dışarı arabaya gidene kadar ağladın.

Yere düştüğünde kalkmak istemeyince "Annecim Burak nasıl kalkıyor yerden" diyorum ve sen ağlamadan yerden kalkıyorsun.

Filiz yenge geçen hafta "Ela kapat gözlerini" dedi sana ve sen artık ben ne zaman "Filiz yenge gözlerini kapat diyor" desen itiraz etmeden kapatıyorsun gözlerini.

Ben: Ela sen benim söylediğim herşeyi anlıyorsun di mi?
Ela: Başını sallar
Ben:Uyuman gerekiyor bunu da anlıyorsun di mi?
Ela: Iııggg ıııııııı
Ben:Ama beni anlıyorsun di mi?
Ela başını sallar.
Ben:Hadi yatalım o zaman
Ela: Iıııggg ıııııı

6 Mayıs 2011 Cuma

4 Ay Sonra

Bir süredir blogların kapalı olduğundan,birazda bilgisayarı açacak fırsat bulamadığımdan tam 4 aydır yazmamışım annecim. Son yazdıklarımı okuyunca şu 4 ayda ne kadar büyüdüğünü ve hala eve gelip ayakkabılarımı çıkartıp yatma vaktine kadar tüm zamanımın hala seninle geçtiğini fark ettim. Evet annecim ya koskocaman kız oldun artık, bebeklik kalmadı. Daha çok konuşmayı deniyorsun, 2 kelime bir araya getirip konuşmayı deniyorsun, ve tam bir papağan gibi hala ilgini çeken şeyleri tekrarlıyorsun.
Hmmmm espiri ve taklitçi yanını da unutmamak gerek. Dün Daddy konuşurken fark etmeden ellerini sallamış birşey tarif ederken, bir baktık sen ellerini sallıyorsun, daha doğrusu ellerini sallayacaksın diye tüm vucudun sallanıyor, meğerse babanın taklidini yapıyormuşsun.Biz sana güldükçe sen daha çok yapmaya devam ettin.
Sabahları seninle uyanmak çok güzel annecim,tam keyifçisin bu konuda. Sabah uyanınca yataktan kalkmayıp "annnniii del" deyip beni yanına yatırıyor bol bol sarılıyorsun. Eğer babada evdeyse bir koluna onu bir koluna beni yatırıp ikimizi de öpücük yağmuruna tutuyorsun.Sevgi yumağım benim.
Bakalım aklıma gelen bombalar ne şu 4 aydır?
-ay bab yuuuu ( I love u)
-Telefonu kulağına tutup "hmmm" "hmmmmmmm" "hııııı" diye sesler yapıyorsun sanki birisi ile konuşuyor gibi. Ben de sana soruyorum kim arayalım diye sende ki cevaplar ya "annanni" "manne"(babaane), "emma" (emirhan) oluyor.
-Bazen boynuna atkını atıyor, ayakkabılarını giydiriyor, koluna de küçük bir kağıt torban var onu geçiriyor, "annii adda" diyorsun, nedense hep de emma'lara gitmek istiyorsun.
-Geçen gün film seyrederken filmde duyup "OH my god" dedin.
-Geçen gün "aannii mamma, eee eee" dediğinda "annecim uykun mu geldi?" diye sorduğumda yarı ağlamaklı dudaklarını büzüp başını sallayıp hı hı deyişin acayip güzeldi.
Bu aralar sürekli dışarı çıkman gezmek istiyorsun ama nisan ayı soğuk geçti, Mayıs 6 oldu bugün bile yağmur & rüzgar var. Birde 3 gündür hastasın annecim. İlk gece 2 kustun, sonraki gün yine, sonra ateşin çıktı, sonra ishal, ve artık geçecek deyince bu sabahta şiş bir boğazla uyandın.
-Boynuma sarılıp "Annnneeeeeemmmmm" demene bayılıyorum, babayada "Babacccciiii" diyorsun.
-Çok seviyorum annecim seni,iyi gelmişsin hayattıma.

19 Ocak 2011 Çarşamba

ANNE ÇOK TEMBEL ÇOK...

Uff ya annecim en son Kasım ayında yazmışım. Ama ne yapayım okuldan gelip eve girdiğim andan sen uyuyuncaya kadar ki bu geçen ay çok yorucu bir işti acayip bir tempo içinde devam ediyor.İçeri girip, montumu & ayakkabımı çıkartıp seninle oynamaya başlıyorum ve bayağı enerji gerektiriyor bu. Son zamanlarda tv'den müzik kanalı açtırıp kucağımıza çıkıp dans ettiriyorsun bizi.Dans ettiriyorsun diyorum çünkü hoplayan zıplayan baba ve ben oluyoruz.Baba demişken "annecim" bu aralar bana da "baba" diyorsun! Eveet yaaa çok net bir şekilde anne hatta anneanne derken baba demeye başladın bana da :) Ben, sen baba deyince anne diye tekrarlıyorum sende bana tekrar baba diyorsun :)
Ela'nın son bombaları neler acaba?
-"çekil" diyorsun. Bir gün baharat dolabını boşaltırken ben sana "Ela çekil" dedim senin hoşuna da gidince tekrar ettikçe sen de söyledin.
-Aaa tabii çöp atmaya bayıldığını da unutmamak lazım. Çöpü verince sana gidip dolabı açıyor,çöpün kapağı kapalıysa onu da açıyor, çöpü atıyor, kapağını ve dolap kapağını kapatıyor ve açık dolap kapağı varsa onları da kapatıp çıkıyorsun mutfaktan.(Babasının kızı işte :))
-"yeşil" diyorsun ama onu nasıl dedin çok hatırlamıyorum çünkü çok tekrar yapmadığımız halde sen her yeşil dediğimde yeşil diyorsun.
-Geçenlerde baby tv seyrederken "ağaçlar" dedin bir kaç defa ama artık tekrarlamıyorsun.
-Elif abla sana "mağdurum ben mağdurum" diye şarkı söylemiş ve şarkıyla beraber omuz silkmeyi öğretmiş. Hep şarkıyı söyleyince hemde birşey yapmak istemediğinde omuzlarını indirip kaldırıyorsun bana ne der gibi.
-Dün babaanneden dönerken herkes balkondan bakıp bize el sallarken sen onları görüp (ama çok net bir şekilde)uzun uzun el salladın.Evet hep bye bye yapıyorsun ama işte bazı şeyler anlatılmıyor o anı yaşamak lazım.
-OOO son günlerin favorisi babayı yere yüz üstü yatırıp sırtına binip dıgıdık dıgıdık oyanmak.
-Boya kalemleri aldım annecim sana çoook çoook uzun araştırmalar sonucu ama sen ilk başta yine gittin normal tükenmez kalemi tercih ettin, sonrada renkli kalemler ile çizmek yerine ayıcıklı kapağını açıp kapatmayı tercih ettin. Ama şimdi hergün biraz biraz Filiz abla sana özel defterinde çizim yaptırıyor.
-Hala kulağının çok iyi olduğunu düşünüyorum bakalım büyüyünce müziğe karşı bir ilgin olacak mı?
-Annecim ama en bomba neydi bu aralar dersen; bir kaç hafta önce Cem Batu'lara gittik güzel güzel oyadınız. Bir ara Cem Batu'ya "del del" deyip ona kocaman sarıldın. Saatler sonra Cem Batu yerde annesi ile süt içerken ki bayağı geç bir saati yine "del del" diyerek Cem Batu'ya sarıldın, yetmedi omuzuna yattın yetmedi bir de bir sürü öpücük verdin. Alemdin ama annecim yaa. Şimd merak ediyorum Cuma günü Ankara'ya dayının nikahına gidince ne yapacaksın Burki ile?
Ps.Adım adın dergilerine başladık!

Aşkım şimdilik bu kadar. Kocaman kocaman öpüyorum seni.