17 Ocak 2010 Pazar

BU AY BENİM KIZIN NELER YAPABİLİYOR?

Neler yapabildiğini söylemeden önce 3.ay kontrolümüzden bahsedeyim sana. Evet annecim yine doktor değiştirdik ama sana söz, bu son. Ender amcaya, Selina & Emirhan'ın doktoruna götürdük seni Filiz Yenge ile. Doktor amca gelmeden yatırdık seni yatağa, sen de etrafına bakınıyordun "Hmm, burası da neresi?" der gibi.
Ender Amca seni orada yatıyor görünce "Dur söyleme; bu kız çok akıllı, hiç ağlamıyor di mi? Çok uslu bir bebek" dedi ve ekledi "Ben bebeği yatağa yatışından tanırım diye" Seni uzunca kontrol etti. 4 cm uzamışsın ve 540 g almışsın.
Beni en çok şaşırtan seni 90 derece dik bir şekilde yatağın üzerinde oturtmasıydı. İçim bir hoş oldu. Hem çok bakmak istedim hem de gözlerimi kaçırmak. Sanki sen oturmak için daha çok miniktin, benim minik bebeğimdin henüz. Bir kaç hareket daha yaptırdı ve "Anne seni hep yatırıyor mu tembel kız?" dedi adım atmak istemeyince sen. Biz çok sevdik Ender Amcayı.

Bakalım neler yapıyorsun bu ay:
-Ellerini tutup izliyorsun
-Dilin kocaman dışarıda
-Kahkahaların çoğaldı.
-Daddy sana "Çok güzelsin sen" yada "Kimin kızısın sen?" deyince kocaman gülüyorsun
-Hickory Dickory Dock şarkısında bacaklarından yukarı gıdığına doğru parmaklarımı yürütünce gülüyorsun.
-Latif Amcanın aldığı bebeği tutup ağzına götürüyorsun
-Uyurken veya emerken parmağımı tutuyorsun
-Yan yatırmak istediğimde eğer hemen uyumak istemiyorsan yay gibi geriye gidiyorsun.
-Emdikten sonra başını geriye atıp yada diğer tarafa bakıp keyif yapıyor, canın isterse geri gelip devam ediyorsun.
-Artık kucağımda olmanın ne demek olduğunu çözüyorsun, bazen yatağına bırakınca ağlıyorsun
-Hala kaşlarını okşayınca uykun var ise gözlerini kapatıyorsun
-Sabaha karşı emziğin düşerse hemen geri istiyorsun fakat gündüzleri ve gece emziksiz -uyuyorsun.
-Altını açmam hoşuna gidiyor
-Aguu, gaa, bgaaa sesleri çoğaldı ve geveze olma yolundasın
-Banyoyu halen çok seviyorsun ve seni artık tek başıma yıkayabiliyorum
-Eskisi kadar Daddy'nin göğüsünde hareketsiz yatmıyorsun. Daddy seni en çok göğsunde tutmayı seviyor, ama sen yatmayınca bu duruma çok üzülüyor :)
- Bazen başını iyice bana doğru bastırıp "Beni kimseye verme, hep kucağında kalmak istiyorum" der gibi yatıyorsun
- Minicik parmağını emziğin sapına takıp ağzından çıkarıyorsun

Little Aussie



Almanya'ya uçamama durumumuzdan sonra, Daddy başımın etini yedi "Formları doldur" diye.. Eee, haklı aslında. Ben senin başvurunu zamanında yapmış olsaydım Pasaportunu almış olacaktık ve böylece Almanya'ya gidememe gibi bir durumumuz olmayacaktı.
Neyden mi bahsediyorum? Senin Avustralya vatandaşlığından.
Evet bitanem, 16.01.2010 tarihi itibarı ile artık hem Türk hem de Avustralya vatandaşısın.
Off annecim, bazen düşününce hiç olmayacak sanmıştım. Çünkü Ankara'daki Büyükelçiliğin vize bölümüne telefonla ulaşmanın hiç bir imkanı olmadı ve formu doğru mu doldurdum, ondan bile emin değildim.
Fakat formlar onlara ulaştıktan sonra orada çalışan ablalar arayıp nelerin eksik olduğunu, hangi belgeleri göndermem gerektiğini bildirdiler. Böylece en son geçtiğimiz Pazar günü son bir kaç belge daha isteyip adresimizi teyit ettiler. İnanamadım, resmen işler istediğimiz gibi gidiyordu. Ve bugün minik sertifikan geldi. Üzerinde "Citizen of Australia" yazıyor.
Şimdi sıra pasaportunu almakta... Ve sonra da, ver elini Amsterdam!!! :)

Anne Sinemaya, Ela & Daddy Starbucks'a


Bu aslında bir hayaldi, ama gerçekleşti. Sen hayatımıza girdikten sonra çok rahat alışveriş merkezlerine, tatile, gezmeye gittik ama tek yapamadığımız sinemaya gitmekti. Eee artık sen varsın diye Sevil & Hakanlarla sinema akşamları bir süreliğine askıya alınmıştı. Sakın üzülme, biz bu durumdan şikayetçi değiliz. Esasında seni sinemaya götürsek, senin bize hiç bir zararın olmaz eminim. Ama yine de senin minik kulaklarına yazık annecim. O yüzden daddy ile ayrı ayrı sinemaya gitmeye karar vermiştik. Daddy gitti ama ben seni bırakmaya cesaret edemedim. Daddy beni cesaretlendirip 3 saatlik Avatar filmine Sevil teyzenlerle gitmemi istedi, çünkü çok seveceğimi biliyordu.
Biz film saatinde seni Daddy'e teslim edip filme girdik. Daddy ile anlaşmıştık, bir sorun olursa mesaj gönderecekti. Film başladı, ilk yarı bitti, patlamış mısır ve kola almak için sıraya girdik (Ufff çok özlemişim bunu dedim). Senin durumunu merak edip Daddy'e telefon açtım, o bana mesajla cevap verdi:
Daddy: Ela sütünü içti, şimdi uyudu. Starbucks'tayız, herşey yolunda.
Me: Inanmıyorum! sütü içmesi zor oldu mu?
Daddy: Babasını hiç üzer mi bu melek?:) Çok kolay oldu, şahitlerim var. Gelince anlatırım.

Filmin bitiminde buluştuk ve daddy anlattı. İlk önce okumak için birşeyler almaya, D&R'a girmişsiniz. Orada çalışan abla ve abiler seni Daddy'den almış ve Daddy'e "Rahatça alışveriş yapabilirsiniz, Ela'ya biz bakarız" demişler. Seni eğlendirmek için sana kitap bile okumuşlar. Daddy kitaplarını dergilerini alıp geldiğinde ise onu CD'lere yönlendirmişler, "Siz biraz daha gezin" demişler. Hmmm, bir de seninle hem tek tek, hem de toplu resim çektirmişler. (Eğer bulabilirsem o resmi abilerden istiycem senini için)

Sonra kahve içmek için Starbucks'a gitmişsiniz ve yine oradaki abiler de çok yardımcı olmuşlar Daddy'e.
Biraz oturduktan sonra bi abla bakmış size doğru, sonra yanınıza gelip sormuş "Bu Ela bebek mi?" diye. Daddy çok şaşırmış, ama abla "Ben Beyza'nın kardeşiyim" diyince anlamış seni nereden tanıdığını. Beyza ablanın kardeşi sizinle konuşurken bir abi gelmiş, o da sormuş "Ela'nın babası di mi?" diye. Bu sefer daddy bi kere daha şaşırmış. O abi de Beyza ablanın kardeşinin erkek arkadaşıymış :) (Oyy uzun cümle oldu di mi annem?) Beyza ablayı aramışlar bu güzel tesadüfü haber vermek için ama Beyza abla uzaktaymış sanırım. Sonra hep beraber oturup sohbet etmişsiniz. Abla & abi gidince başka bir abla gelmiş Daddy'nin yanına. Önce "Koltuk boşsa alabilir miyiz?" demiş. Hemen sonra tekrar gelip "Biliyorum, çok oluyoruz ama, bebeği de alabilir miyim?" demiş :) Seni istemiş kucağına, ama belirtmiş de ellerinin temiz olduğunu, çünkü onun da ablası hamileymiş ve hiç bebek tutamam diye düşünüyormuş. Hopp almış seni götürmüş ablasının yanına, sevmişler seni.
Daddy rahat rahat gazetesini okumuş. Sonra sen bi çığlık atınca vermişler Daddy'e, o da senin altını değiştirmek için bebek bakım odasına gitmiş. Orada da karşılaşmış bir çiftle. Bi de espiri yapmış onlara:"Emzirmiyorum, sadece altını değiştiriyorum içeri gelebilirsiniz" diye :))

Sen Daddy ile birlikte böyle gezip eğlenirken, bizim de 3 saatlik film maceramızın sonu geldi. Çıkışta buluştuk ve bu hikayelerinizi dinledik. Sonra sen uyurken biz de kahvelerimizi içip evimize doğru yola çıktık.
İyi uykular Ela Bebek. İyi ki varsın.

3. Ayımız Neredeyse Bitti

Uykum var uykum var ah benim canım uykum var :)

Anne hep uykulu di mi aşkım, sen esasında super uyuyorsun hatta bence daddy ve ben bu konuda çok şanslıyız. "Eyvah Ela bizi bu gece uyutmayacak" dediğimizde bile sen 12:30 gibi uyumuştun.(Maşallah maşallah).
Bir kaç hafta önce Ebru teyzenin bahsettiği kitabı aldım ve böylece uyku ve mama saatlerimizi birazcık değiştirdik ve bir rutine girdik senle ben.
Ama 2 sorunumuz var bıdık :
1. Sabah 7'de kalkıp 8:30'ta yatman gerekiyor fakat ne sen ne de ben 8:30'a kadar uyanık kalabiliyoruz :)) Sabah 7'de daddy yataktan kalkınca hoop seni yanıma alıyorum mama zamanı -ki bazen onu da uyuyarak geçiriyorsun-eğer uyanıksan da en geç 8'e kadar dayanıyoruz sen ve ben. Mışıl mışıl uyuyoruz yan yana, daddy'de gelip işe gitmeden ikimize de bir öpücük verip işe gidiyor, bizde bir sonraki mamma saatine kadar (10:00) uyuyoruz.
2.Her 3 saatte bir 1,5 saat uyuman gerekiyor bıdıkım ama sen 45 dk uyuyorsun ve bir sonraki 45 dk kucağıma alırsam uyuyorsun..Geçen hafta tam bir kucak kuşu olmuştun.2dk için yatağına bıraksamda ağlamaya başlayıp emziğini verince susuyordun.. Bir de emziğini atıp ağlama numarası yapıyorsun çünkü artık emziğini vermek için geleceğimi biliyorsun.
Bu iki sorunu da hallettik mi oooh değmesin kimse keyfimize..