17 Ocak 2010 Pazar

Anne Sinemaya, Ela & Daddy Starbucks'a


Bu aslında bir hayaldi, ama gerçekleşti. Sen hayatımıza girdikten sonra çok rahat alışveriş merkezlerine, tatile, gezmeye gittik ama tek yapamadığımız sinemaya gitmekti. Eee artık sen varsın diye Sevil & Hakanlarla sinema akşamları bir süreliğine askıya alınmıştı. Sakın üzülme, biz bu durumdan şikayetçi değiliz. Esasında seni sinemaya götürsek, senin bize hiç bir zararın olmaz eminim. Ama yine de senin minik kulaklarına yazık annecim. O yüzden daddy ile ayrı ayrı sinemaya gitmeye karar vermiştik. Daddy gitti ama ben seni bırakmaya cesaret edemedim. Daddy beni cesaretlendirip 3 saatlik Avatar filmine Sevil teyzenlerle gitmemi istedi, çünkü çok seveceğimi biliyordu.
Biz film saatinde seni Daddy'e teslim edip filme girdik. Daddy ile anlaşmıştık, bir sorun olursa mesaj gönderecekti. Film başladı, ilk yarı bitti, patlamış mısır ve kola almak için sıraya girdik (Ufff çok özlemişim bunu dedim). Senin durumunu merak edip Daddy'e telefon açtım, o bana mesajla cevap verdi:
Daddy: Ela sütünü içti, şimdi uyudu. Starbucks'tayız, herşey yolunda.
Me: Inanmıyorum! sütü içmesi zor oldu mu?
Daddy: Babasını hiç üzer mi bu melek?:) Çok kolay oldu, şahitlerim var. Gelince anlatırım.

Filmin bitiminde buluştuk ve daddy anlattı. İlk önce okumak için birşeyler almaya, D&R'a girmişsiniz. Orada çalışan abla ve abiler seni Daddy'den almış ve Daddy'e "Rahatça alışveriş yapabilirsiniz, Ela'ya biz bakarız" demişler. Seni eğlendirmek için sana kitap bile okumuşlar. Daddy kitaplarını dergilerini alıp geldiğinde ise onu CD'lere yönlendirmişler, "Siz biraz daha gezin" demişler. Hmmm, bir de seninle hem tek tek, hem de toplu resim çektirmişler. (Eğer bulabilirsem o resmi abilerden istiycem senini için)

Sonra kahve içmek için Starbucks'a gitmişsiniz ve yine oradaki abiler de çok yardımcı olmuşlar Daddy'e.
Biraz oturduktan sonra bi abla bakmış size doğru, sonra yanınıza gelip sormuş "Bu Ela bebek mi?" diye. Daddy çok şaşırmış, ama abla "Ben Beyza'nın kardeşiyim" diyince anlamış seni nereden tanıdığını. Beyza ablanın kardeşi sizinle konuşurken bir abi gelmiş, o da sormuş "Ela'nın babası di mi?" diye. Bu sefer daddy bi kere daha şaşırmış. O abi de Beyza ablanın kardeşinin erkek arkadaşıymış :) (Oyy uzun cümle oldu di mi annem?) Beyza ablayı aramışlar bu güzel tesadüfü haber vermek için ama Beyza abla uzaktaymış sanırım. Sonra hep beraber oturup sohbet etmişsiniz. Abla & abi gidince başka bir abla gelmiş Daddy'nin yanına. Önce "Koltuk boşsa alabilir miyiz?" demiş. Hemen sonra tekrar gelip "Biliyorum, çok oluyoruz ama, bebeği de alabilir miyim?" demiş :) Seni istemiş kucağına, ama belirtmiş de ellerinin temiz olduğunu, çünkü onun da ablası hamileymiş ve hiç bebek tutamam diye düşünüyormuş. Hopp almış seni götürmüş ablasının yanına, sevmişler seni.
Daddy rahat rahat gazetesini okumuş. Sonra sen bi çığlık atınca vermişler Daddy'e, o da senin altını değiştirmek için bebek bakım odasına gitmiş. Orada da karşılaşmış bir çiftle. Bi de espiri yapmış onlara:"Emzirmiyorum, sadece altını değiştiriyorum içeri gelebilirsiniz" diye :))

Sen Daddy ile birlikte böyle gezip eğlenirken, bizim de 3 saatlik film maceramızın sonu geldi. Çıkışta buluştuk ve bu hikayelerinizi dinledik. Sonra sen uyurken biz de kahvelerimizi içip evimize doğru yola çıktık.
İyi uykular Ela Bebek. İyi ki varsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder