11 Aralık 2009 Cuma

BERLIN OLMASA BELEK

Ayın 2sinde valizlerimiz toparladık, gece Berlin uçağı için yola çıktık. Havaalanında herşey hallettik polis karakolundan geçeceğiz damgalarımız vurulmuş. Polis "bebeğin vizesi nerede" diye sordu..
Nee vizesi diyerek şaşırdık, çünkü ben ihmal edip seni Avustralya vatandaşlığı için başvurunu yapmadığım için daddy'nin pasaportuna eklettik seni, ve onun oturma izni olduğu için sana vize gerekeceği hiç aklımıza gelmedi.. Bir sürü görüşme, bir ok dediler bir yok olmaz ama en sonunda izin verdiler Berlin polisi ile görüşerek. Bizde sevinerek tekrar polis kontrolüne gittik ama yine sorun çıktı ve biz binemeden uçak kalktı.Biz saat 10'dan sabah 3'e kadar havaalanındaydık ve sen hiç mi hiç zorluk çıkarmadın...Bir meleksin sen..
Bizde ertesi gün vize işlerini hallederiz diye eve dönmeyip Etilerde bir otelde kaldık. Sen ve ben tek kişilik bir yatakta kucak kucağa.. Ama o da olmadı bizde ETS turizm'e gidip "Biz Berlin'e gidemedik, eve de gitmek istemiyoruz bizi bir yerlere gönderin" dedik. Onlarda bizi Belek'te Voyage otele gönderdiler.. Senin ne kadar tatlı olduğunu biz otele gelmeden haber vermişler ve çok sevinelim diye bize çok güzel bir oda ayırmışlar..
Tatil boyunca seni gören herkesten "aaaaaaaaaaaa, ooooooooooooooo, uuuuuuuuuuuuuuu" sesleri yükseldi. Seni sevmek istediler hep ama ben sana birşey olacak diye çok korktum..
En güzeli ne idi biliyormusun ? Sen, ben ve daddy'nin beraber banyo keyfi.. bir de senin biz ne zaman yemek yemeye otursak arabanda uyuman..
Seninle tatil çok güzeldi..Piyano dinletisinde bile daddy'nin omuzuna başını koyup sessiz sessiz izledin...
Bir sonraki Amsterdam tatilinde kadar güzelce dinlenelim bakalım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder