Geçen haftalarda senin minik kıyafetlerini (gerçekten minik)bir kaç postada yıkadım ve ütüledim. Yıkadıktan sonra küçük sepette minik kıyafetlerinin olması o kadar garip ve hoş bir duyguydu ki sanki sen biraz daha gerçek olmaya yaklaşmıştın.
Minik eldivenler, tulumların minicik kolları,önlükler... Onları gördükçe içimden bir daha bakmak istiyordum onlara ama bana hissettirdiği duyguyu anlatmak için kelime bulabileceğimden emin değilim.
Evet eşyaların yıkanmış ve ütülenmişti ama onları ayırmak, dolaba yerleştirmek ve hastaneye giderken alacaklarımız ayrı çantaya koymamız gerekiyordu.
Bir akşam hafif bir yorgunluk varken daddy'e " Hadi gel beraber Ela'nın kıyafetlerini düzenleyelim" dedim. Önce biraz üşendi galiba ama çok direnmeden yukarı odana geldi.
Bir akşam hafif bir yorgunluk varken daddy'e " Hadi gel beraber Ela'nın kıyafetlerini düzenleyelim" dedim. Önce biraz üşendi galiba ama çok direnmeden yukarı odana geldi.
Senin odanın onu kendine çekme gibi bir gücü olduğuna inanmaya başlıyorum :)
Tüm eşyalarını boylarına ve çeşitlerine göre ayırdık, daha doğrusu daddy ayırdı. Bir süre sonra ben koltukta oturup fikir vermeye başladım çünkü sen yine benim eğilip rahat hareket etmemi engelliyordun.
Tüm eşyalarını boylarına ve çeşitlerine göre ayırdık, daha doğrusu daddy ayırdı. Bir süre sonra ben koltukta oturup fikir vermeye başladım çünkü sen yine benim eğilip rahat hareket etmemi engelliyordun.
Daddy bir güzel kıyafetlerini ve diğer eşyalarını düzenledi ve hastaneye götüreceğimiz çantamızı hazırladı. Yorulduk mu?? Hiç. Hatta yorgunluğumuz bile uçup gitti.
Daddy tüm işler bittikten sonra "Beni de bu işe dahil ettiğin için teşekkür ederim"dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder